22 Mart 2009 Pazar

Durakalmak

-Ya da durak almak. Param olsa alırım. Etiler'de bir Nil İpek Hülagü durağı olsun, bence hoş olur. "Nil İpek'te ineceğim ben" desin yaşlı teyzeler...

-Bir kez daha düşündüm de... Iıı... Yok...

-Bu yazıyı saat 4te ödev olarak verilmiş vizesini bitiren, beşe kadar da dizi izleyip uyuyan, sonra sabah yediden itibaren birer saatlik aralıklarla uyanan ve onda son uyanışını gerçekleştirip on buçuğa kadar "yaaa daha uyusam mı ki yaaa" diye yatakta debelenen bir insan olarak yazıyorum. Evet, cümle bitmek bilmiyor.


-Lemur ve Yora Şile'deydi geçen gün. Geçen gün dediğim de perşembe. Şile dediğim de Işık Üniversitesi. Trafiğe yakalanmadan hızlı hızlı, keyifli keyifli geldik, üstelik sağ tarafa bakarsanız ne kaddar güzel ağırlandığımıza dair ipuçları da yakalayabilirsiniz.



-Hem maça denk geldiğinden, hem de iki grup da sadece kendi bestelerini çaldığından kelli, açıkçası seyirci konusunda biraz endişeliydik. Gerçi biz o kadar değildik, iki grup da birbirini izleyecekti, dolayısıyla bizim Yora'dan (4+3+1=7) daha fazla (4+6+1=10) seyircimiz olacaktı. Gerçi beklediğimizden kesinlikle daha çok ve daha güzel bir seyirci vardı karşımızda-Fatih Bey'in beklenti düşürme çabaları sağolsun, yine de ben okuldan bizimle gelen ve bizden desteğini esirgemeyen kimi insanlara da buradan selam etmek istiyorum; MELABA! -Gereksiz not: sol taraftakiler Yora'nın soundcheckini izliyorlar.

-Konser? Hoş. Benim açımdan über değil, evet evet, yine hatalarla dolu bir konser geçirdim kendi adıma, ama onun dışında sorun yaşamadık hiç diyebilirim. Yeni bestemizde, yazdığım hiçbir bası kullanmadan, tek notayla gittim ya, odur kıvanç duyduğum, başka bir şey değil. Yine de, dediğim gibi, konser genel anlamda gayet iyi geçti, üstelik artık 7 şarkımız var, bu ilerleyen günlerde 10u bulursa albüm bile çıkarırız, hiç belli olmaz, ahahah. O değil bir kaydımız olsun artık yahu. Bak, konsere dair delil dedim, iki konserdir fotoğraf çekenimiz var. Şimdi de kayıt diyorum, bir de kaydımız olsun be, hadi be...



-Makinamın şarjı bittiği için ben Yora'yı çekemedim, ama sağolsun, Yora'nın bateristi Burak bizi bol bol çekmiş. Gerçi, makinayı almayı son anda hatırladığım için, dandik kit lense (ki dandik dediğime bakmayın, nedense çok severim) mahkum kaldık, ama yine de Burak güzel çekmiş o lensle bile, sağolsun:). Bu arada Yora, ne güzel grupsun sen, her dinlediğimde/izlediğimde daha çok seviyorum seni.




-Bir de asıl konu şu: Fatih'e çok teşekkür ederiz bize böyle güzel bir konser yaşattığı için, bu kadar güzel ağırlanmamızı sağladığı için, desteğini eksik etmediği için, her şey için:)

-Yemek yapma gazından sonra kendi aromalı çayımı yapma gazına girdim. Sonra geçti.

-Ha ne? Evet, kütüphaneye gideceğim birazdan, Nazi kimliğime dönüş yaşıyorum, sonra da BÜMK'ün halı saha maçına gidilir, sonra kütüphaneye geri dönülür, kim bilir ki, bilinmez bu işler.

-Aha bu da ben, loş ortamda bas çalan çok cool insan, farkındaysanız kafamı kaldırmaya bile tenezzül etmiyorum, o kadar coolum. Yoo, hangi perdeye bastığıma bakmıyorum ki orada, yoo, hiç de bile, ühühü...

4 yorum:

Adsız dedi ki...

kim derdi ki nilipek'in Şile sınırları içerisinde, üstelik Işık Üniversitesi Sosyal Merkezinde, ışıklar altında fotoğrafları olacak.

ben teşekkür ederim, elinize ağzınıza sağlık hepinizin.

Emir Bey dedi ki...

deep purple'ın burn şarkısında en güzel bağıran basçısı gibisiniz

tranquíl dedi ki...

umutsuzca sorayım gene de : resim mi çekmiş video mu?

operadaki fantom dedi ki...

resim ne yazık ki, yoksa video olsa hemen yükleyeyim:)