20 Mart 2013 Çarşamba

Miyav


  • Blog ihmalasyonunda şampiyonuz, evet.
  • Bir süredir aslında sağa sola koşuşmak dışında bir şey yapmıyorum. Aslında bu koşuşmaların her biri az buçuk bahsedilebilir, hatta eskiden olsa üzerine bir blog yazısı yazılabilir olaylar. Ne bileyim, ah nerede o eski blogger günlerim. O günler ki tost yesem burada belirtirdim. Sanırım bahsedeceğim konuların sıkıcılığına dair bir önyargım var, çok kişisele de girmiyorum. Haliyle tıkanıyor bir noktada.
  • Bu arada soundclouddan olsun, facebooktan olsun, 60m2'deki konserin kayıtlarını paylaşıyorum. Bunlar aslında hep treyler, sonunda bir bandcamp sayfası açıp, indirmeli albüm yayınlayacağım. Hatta muhtemelen gerçekten albüm çıkardığımı zannedip kartonet martonet tasarlayacağım, mutlu olacağım falan. Hayatımızdaki minik heyecanlar işte.
  • Hayatımızdaki daha büyük heyecan ise şu; bu akşam ilk defa gerçek bir stüdyo kaydına giriyorum, MIAM'daki iki dostumuzun ödevleri için. O kadar heyecanlıyım ki kafamı hiçbir şeye toparlayamıyorum, salak gibiyim. Yıllarca imkansızlıktan indie olduk, hep evlerde dandikli mikrofonlarla kayıt eyledik, en üst noktamız zoom oldu, konser kaydı oldu. Yoksa şu ana kadar çoktan popçu yahut alternatif rokçu olmuştum da işte, bu saatten sonra dönülmez ki, sonuçta halka mal olduk, evet. Mecburen aynen devam edeceğiz.
  • Kayıtları yayınladım demişim, ama buraya koymamışım. Olmuş mu? Olmamış mı? Bence olmamış... Aşağıda daha önce pek yayınlamamış olduğum bir takım besteler göreceksiniz, şaşırmayın. İlla şaşırasınız varsa 24 Nisan'da yine 60m2'de, muhtemelen bundan çok farklı olmayan bir konser daha vereceğiz, gelin, bizzat orada şaşırın.



  • "Olmamış mı?" derken, canımız arkadaşımız Ozan Tekin'in seslerini, müziklerini yaptığı güzel oyun "Olmamış mı?", Pazar günleri İTÜ Maçka Kampüsü'nde, İşletme Fakültesi Binası'nda sergileniyor. Ozan olmasa benim haberim olmazdı, ama bence 90ları yaşamış herkesin eğleneceği, çok içten, sevimli bir oyun. Çekinmeyin gidin bence.
  • Bu arada tabii ki unutmamamız gereken şöyle bir videomuz var, Emir Bey ile Peyote konserimizden hatıra. Levent Sevi'nin direktörlüğünde çekilmiş olan bu video tabii ki Levent Sevi'nin tüm bohemliğini yansıtıyor. Emir Bey'le sahnede olmanın huzuru eğer yüzüme yansımamışsa hep ışıktandır o.

  • Yazdıkça neşelendim lan resmen. Daha önce bahsetmiştim sanırım blog-hayat arasındaki bağlantıdan ve bloga yazmış olmanın insanı bir şeyler yapmış hissettirdiğinden. Hele ki buranın bir lunapark olduğunu ve buraya sıkıntı kusmayı pek sevmediğimi düşünürsek bu etki iyice güçleniyor. Sanırım bunu daha sık yapmam lazım.

2 yorum:

Emir Bey dedi ki...

Çok dalgacı bir insan oldun sen. =)

operadaki fantom dedi ki...

Allah Baba beni dalgacı yaratmış, yabacak bir şey yok...:)